HATIRLA
Hatırla,
Dağda mevzileri parmak parmak seçişimizi
Yaklaşma istikametinden oku geçmişimizi
Konserve açlığında bölüşüp kuru ekmeği
Tepeden tepeye göçerken üşüyen etimizi
Çaydanlık için kesilmiş ortadan petimizi.
Telsiz bataryası gibiydi gündüz
Çabuk biter zor gelirdi, özgürlük misal,
Bizi kim getirdi buraya bilinmez,
Ağladığını time göstermeden,
Karlı bir gecede sırt sırta verdiğimiz habercimizi
Hatırla,
Bir pançonun içinde, yolcu edişimizi.
Günler geçer, şarklar biter,
Şarkılarımız ayrışır, batılı şehrin sokaklarında,
Bölücülük mü bağırmak aynı tını ucunda?
Yürüdükçe ağırlaştı sırt çantam, içinde kitap, dürbün ve sigaram,
Büyüdükçe ağırlaştı omzum,
Riyayı görünce kayar kapılar arkası,
Susuzluğuma yetmez oldu kamuflaj mataram.
Sıcak kovandı anılarımız
Şimdi elimize alınca soruyla yakar,
Exodus bozumunda
Neden beni fişledin?
Neden işkenceyle düşledin?
Ülkenin son eriydin (!)
Bir zalime yeğledin.
Hani dostlar halil’di
Kurt’un elinden al-mak varken yiğidi
Dişini geçirdi, haykırmasını izledin.
Hatırla,
Mevzilere koymazdık küçük taşlar,
Ya mermi ya roket ya havanla dövülmesin başlar,
Bir selamını ararken gencebaylı bakışlar,
Ne rahimdir kulu artık, ne de ol er umuttur,
Oğlum izlerken milyem milyem isyanı,
Geçmişimden yüklerim “bulut”uma nisyanı,
Şimdi küçük taşlara döndü o anılar, konser içi çığrışlar, spagetti telaşlar,
Parça tesiri kalırken çürüyen şu gönlümde,
Diriyken gömdü bizi, sağ olsun arkadaşlar.
Serdar Gülsoy